"Arkadaslar, efendiler ve ey millet, iyi biliniz ki, Türkiye Cumhuriyeti seyhler, dervisler, müritler, meczuplar memleketi olamaz. En dogru, en hakiki tarikat, medeniyet tarikatidir. "

bush ve ayakkabı

17 Eylül 2008 Çarşamba

bugun ne yazdılar./merhamet soygunu

“Eğer ümmetim kamu malından çalma günahını işlemese karşılarına ebediyen düşman dikilemez.” (Heytemî, ez-Zevâcir, 2/140)

Bekir COŞKUN..Ters takla...ALTI senedir AKP’yi göklere çıkartan, bu Başbakan’a yalakalık yapa yapa bitiremeyen yazarlara bir şey oldu. İki arada bir derede kaldılar.Ve yine döndüler...Kimisi Başbakan’a çatıyor aslanlar gibi. (Ki biz buna döneklik literatüründe "ters takla" diyoruz.)Kimisi akıl veriyor.Kimisinin kafası karışık; ya iktidar-grup ilişkileri normalleşirse... Başbakan’ı kızdırıp da sonra açıkta kalırsa yazar?.. Olsun...Yine döner adam, azar azar.Dönmek, dönekliğin şanındandır.* Bence kötü haber; bu durum yazar için iyi olmadı. Çünkü Başbakan bir daha onu uçağına bindirmeyecek.Kaldı mı yaya...Oysa geyik derisi uçağın döner koltuğuna oturup Başbakan’ın daha da gözüne girmek için o sorular ne hoştu:"Sayın Başbakanım, Türkiye’yi getirdiğiniz bu güzel noktadan, daha güzel bir noktaya götürürken, en çok üzerinde durduğunuz güzel nokta konusundaki önemli bir noktayı açıklar mısınız?.."Başbakan’ı kim tutar...Ve yanıtlar:"Buyurduğunuz bu noktalarda..."*Ben size söyleyeyim:Başbakan sizi uçağına da almayacak...Kızdı çünkü...(........)Öyle üzülmeyin ama; bulunur bir yolu. Her dönemde nasıl döndüyseniz, herhalde vardır bu işin bir usulü...*Ama yazık ettiniz Türkiye’ye...Herhalde bu "ters takla"nın sebebi; Başbakan’ı yeni anlamadınız.Siz; altı yıldır ülkemizin ortaçağa doğru sürüklendiğini, çağdaşlıktan uzaklaştığını, insanların din-iman ile aldatıldığını, Türkiye’nin bir dinci diktaya doğru gittiğini gizlediniz.Kandırdınız insanları.Tam altı yıldır...Hiç vicdan yok sizde. Hiç...
----------------
Yılmaz ÖZDİL..hürriyet
Beraber yürüttük biz bu yollarda..2002, Lehman Brothers: "Türk ekonomisi istikrarlı." "Türkiye iyi yolda."2003, Lehman Brothers:"Doğru adımlar atılıyor.""Türkiye övgüyü hak ediyor."2004, Lehman Brothers:"Performansınız etkileyici.""Türkiye’nin enerjisi büyüleyici."2005, Lehman Brothers:"En hızlı gelişen ülke, Türkiye.""Reformlar çok başarılı."2006, Lehman Brothers:"Türk piyasası kaya gibi sağlam.""Türkiye dalgalanmaya dayanıklı."2007, Lehman Brothers:"Türkiye krizden etkilenmez.""Cari açık sorun göstergesi değil."2008, Lehman Brothers:"YTL güçlü kalacak.""Faizde düşüşler yaşanacak.""Türkiye’de döviz kuru artmaz.""Türkiye büyümeye devam eder.""Türkiye’de siyasi risk azaldı.""Yaz sonu ciddi rahatlama olur."*Dün, Lehman Brothers:"Battık!"*Bu, bozacıydı.Sıra şıracıda.
---------------

Erdoğan’la Karaman’ı akraba yapan düğün..Ümran Avcı
Almanya'daki Deniz Feneri e.V. davası duruşmasında görüntüleri izlettirilen Burak Erdoğan'ın baldızı Şehriban Ketenci ile Kanal 7'nin patronu Zekeriya Karaman'ın oğlu Mehmet Habip Karaman'ın düğünü, tüm ayrıntılarıyla Milliyet'te yer almıştı


26 Haziran 2007 akşamı Feshane'de basına kapalı olarak gerçekleştirilen düğün, protokol ile orta sınıfı bir araya getirmişti. Çünkü dünürlerden biri Başbakan'ın dünürü taksici Osman Ketenci, diğeri Kanal 7'nin patronu Zekeriya Karaman'dı. Davetliler, dört ayrı güvenlik noktasından geçerek salona girebildi. Beyaz rengin hâkim olduğu, tüllerle bezeli salonda, masalar kandillerle süslenmişti. Bu, özenle süslenmiş masaların üzerinde ise plastik bardak ambalajlarda Hamidiye suları yer aldı. Yemekte alkol yoktu, vişne suyu ikram edildi.Salonda tesettür modası hâkimdi. Davetlilerin tamamına yakını tesettürlü, az sayıdaki misafirler arasında daha modern giyimlilerle, çarşaflı ve şalvarlılar vardı. Kadınlar renk seçiminde pembe, mor, yeşil, hardal, kırmızı tonlarıyla salonu renk cümbüşüne çevirmişti.Annelerin beraberlerinde getirdikleri çocuklarının kıyafetlerine gösterdikleri özen ve aşırılık da dikkat çekiciydi. Kimi kız çocuklarına hafif makyaj bile yapılmıştı. Çocukları tam kadro düğündeSalona ilk girenlerden biri, kapatılan Refah Partisi'nin Rize Milletvekili Şevki Yılmaz'dı. Dönemin devlet bakanları Beşir Atalay ve Nimet Çubukçu, İçişleri Bakanı Abdülkadir Aksu, milletvekilleri, belediye başkanları, partililer, Yeni Şafak gazetesi köşe yazarı Fehmi Koru'nun da aralarında bulunduğu gazeteciler ünlü konuklar arasındaydı. Başbakan'ın kızları Sümeyye Erdoğan, Esra Erdoğan Albayrak ve oğulları Bilal Erdoğan ile Burak Erdoğan eşleriyle birlikte tam kadro nikâhta, ancak protokolden uzak bir masadaydı. Davetliler boş sandalyeleri doldurduktan sonra bir anda palyaçolar salona girerek, masaları dolaştı ve bütün çocukları toplayıp "çuf çuf tren" diye götürdü. Nedeni az sonra anlaşıldı. Erdoğan'ın gelişi yakındı, nikâh kıyılırken ve sonrasında çocuklar ayak altında dolansın istenmiyordu. Erdoğan'ın girişi iki dev barkovizyondan salona yansıtıldı. Şehriban-Mehmet Habip Karaman çiftinin nikâhını İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı Kadir Topbaş kıydı, şahitlikleri ise Erdoğan ve Beşir Atalay yaptı. Nikâh töreninin bittiğine işaret eden konfeti yağmuru da tamamlanınca Emine Erdoğan'la beraber, dünürler sahneye çıktı, fotoğraf faslından sonra Emine Erdoğan çantasından çıkardığı altın kelepçeyi gelinin koluna taktı.Protokol masalarına geri dönünce bu kez sahneye Fatih Çolak çıktı, barkovizyona yansıyan görüntüsü eşliğinde Kuran okudu. Ardından konuklara dua ettiren Raşit Küçük Hoca'nın "El Fatiha" demesinin ardından salonda herkes sessizce Fatiha suresini okudu. Dua sonrası sahneye çıkan folklor ekibinin gösterisi sürerken gelinle damat tebrikleri kabul etmek için salonun girişine yerleştirilen takın altına geçti. Büyük kızı Sema'yı Başbakan'a, küçüğü Şehriban'ı da Kanal 7'nin Yönetim Kurulu Başkanı'na gelin veren taksici Osman Ketenci, nikâhta, mahalledeki komşularıyla protokol masaları arasında gidip geldi.


Dünürler bir aradaBurak Erdoğan’ın baldızı Şehriban?Ketenci ile Kanal 7’nin patronu Zekeriya Karaman’ın oğlu Mehmet Habip?Karaman’ın düğün töreninde Başbakan?Erdoğan ve Beşir Atalay nikâh şahidiydi. Emine Erdoğan da geline altın kelepçe takmıştı.
---------------------


Melih AşıkAçık Pencere...Keriz feneri

Almanya, Deniz Feneri davasına bugün noktayı koyuyor. Onlar için bu altı üstü basit bir dolandırıcılık davası.. Bugün üç sanığa üç - beş yıl hapis cezası verip dosyayı kapatacaklar.Bu dava onların değil bizim davamız.Doğan Grubu ile iktidar arasındaki kavga bu dava yüzünden patladı; bizlerin bu davayı yazmamız yüzünden. Başbakan iki hafta sonu üstüste İstanbul’da mikrofonların sesini açıp hançeresini yırtarcasına Doğan Grubu’na saldırırken bu davayı gözden kaçırmaya çalıştı... Ama.. Minare kılıfa sığmadı. Hatta ucu kılıfı yırttı... Alman Savcı Lötz dün noktayı şöyle koydu:- Buradakiler asıl failler değildir, asıl failler Türkiye’dedir...Savcı elebaşı olarak Kanal 7 Yönetim Kurulu Başkanı Zekeriya Karaman’ı gösterdi...Başbakan ile Zekeriya Karaman’ın “aile yakını” oldukları mahkemede anlatıldı.Ayrıca ortaya çıktı ki... Başbakan Fener sanıklarıyla bizzat ilgilenmiş. Almanya’nın Ankara Büyükelçisi Cuntz’a sanıkların uzun süre hapis yatmasından yakınmış...Adalet Bakanı Şahin de Büyükelçi Kuntz’a aynı soruyu sormuş:- Dört tutuklu var, bu iş neden bu kadar uzadı?Alman Büyükelçi ise “interpol aracılığıyla Deniz Feneri hakkında bilgi istediklerini ancak alamadıklarını” söylüyor. Belli ki bizimkiler bilgiyi saklıyor... Alman mahkemesiyle işbirliğinden kaçınıyor.Frankfurt’taki dava sürecinde 192 sayfalık ana iddianame açıklandı. Bu iddianamenin 4 bin sayfalık eki (belge dosyası) var ki.. O henüz açılmadı. Bizim yargı o dosyaları ister ve açarsa Türkiye’deki para trafiği de çözümlenir... Ama bu konuda yargının işlemesi ne mümkün? Esas failler malum, yargıdan daha güçlü...


Soru: RTÜK’ün “K”si nedir?Yanıt: Alman polis müdürü Bohm’e göre “Kurye”...Haldun Ertem

RTÜK Ak BaşkanıWeiss , Euro 7, Atlas Medya Marketing, Aktif Barter A.Ş, Yurt Haber Ajansı, MEPA Medya Pazarlama, Beyaz Holding A.Ş, Beyaz İletişim, Reklam Medya İletişim, Atlas Pazarlama...Nedir bunlar?Halen RTÜK Başkanı olan Zahid Akman’ın yönetim kurullarında görev aldığı şirketler...Çoğunun adı Deniz Feneri dolandırıcılığına şu veya bu ölçüde karışmış... Alman Savcı Lötz, “Asıl failler Türkiye’de” derken üç isimden biri olarak Zahid Akman’ı gösteriyor. Ve Zahid Bey hâlâ RTÜK Başkanlığı koltuğunda oturuyor.Ne isabetli ve temiz seçim yapılmış RTÜK için!

Lig TV muhabbetiHafta sonu maçları Lig TV’den izliyoruz... Seslerden rahatsız oluyoruz... Spiker ve yorumcunun görevi, ekranda görüneni anlatmak değildir. Görüntüyü tamamlayan sözler söylemek, bilgiler vermektir. O yüzden spiker veya yorumcu “Cemal sert bir şut attı”, “Ahmet Mehmet’e pas verdi” gibi gereksiz cümleler kurmaz. Perde arkasını anlatırlar. Futbolcuları tanıtırlar; kaç yaşında, daha önce hangi takımdaydı, milli oldu mu, hangi milletten vs... Bu özen her zaman gösterilmiyor.. Hele yorumcular; tam mahalle kahvesinde geyik muhabbeti kıvamındalar... Olmuyor...

Sabah El SabahBaşbakan Erdoğan geçen hafta sonu bizim gruba verip veriştirirken sözü kendi grubundaki kimi gazetecilere de getirdi:- Onların içinde de bize ağır eleştiri yapanlar var... Bazı yanlışlıklara yataklık etmeyi âdet haline getirenler var. Hukukta suça yataklık etmek de suçtur. Bunlar da var...Başbakan “bunlar”ı sineye çektiklerini de eklemişti ama... Fazla da çekemediler anlaşılan...Sabah’ta son günlerde Nazlı Ilıcak iktidarın işine gelmeyecek cümleler kuruyordu.Mesela: “Deniz Feneri’nde yolsuzluk iddiaları adalet terazisinde tartılacağına, konu siyasi zemine kaydı. Bir medya patronunun açıktan hedef alınması, yaşadığımız tecrübelerin ışığı altında söyleyebiliriz, hiç ‘hayırlı’ olmamıştır.” (8 Eylül) “...CNN Türk’ün istediği karasal yayın izni (frekans hakkı) verilmediği için Doğan Grubu’nun Zahid Akman’a hücum ettiğini söylemek, hiç inandırıcı değil.” (9 Eylül...)“...Başbakan ve AK Parti hükümeti, medya patronlarının kimisini ‘dövüp’, kimisini ‘ödüllendireceğine’, temeldeki çarpık sistemi düzeltmeye çalışmalı.” (13 Eylül...)Ve kolayca tahmin edileceği gibi .. Nazlı Ilıcak kesik.. İki gündür Sabah’ta yazıları yayımlanmıyor. Yerinde Haşmet Babaoğlu yazıyor...

Hiçbir ülke hem uygarlığı hem savaşı finanseedecek kadar zengin değil. O yüzden tercihimizi yapmalıyız...Abraham Flexner * * *İnanlar ve ülkeler ancak diğer tüm alternatifleri tükettikten sonra mantıklı davranabiliyor...Abba Eban

Cami bağışları...NTV’de Yazı İşleri programına katılan yazar Ali Bulaç, Deniz Feneri davasıyla ilgili görüşlerini belirtirken üzerinde durulmayan önemli bir konuya değindi... Dedi ki:“Türkiye’nin 80 bin camiinde her hafta para toplanıyor. Makbuz yok. Hesap kitap nasıl tutuluyor? Bu paralar nerede toplanıyor, nasıl harcanıyor? Bence biraz daha bunların şeffaflaşması, kontrolden geçirilmesi gerekiyor. Benim kanaatim, herkesin kendi hayrını, yardımını bizzat gidip en yakınındaki fakiri bulup ona yapması en doğrusudur...”

---------------


Hiçbir yaygara ğulûl suçunu örtemez..yasar nuri-hürriyet
“Eğer ümmetim kamu malından çalma günahını işlemese karşılarına ebediyen düşman dikilemez.” (Heytemî, ez-Zevâcir, 2/140)
Önce şunu soralım:

Siz hiç, başlığın altına koyduğumuz hadisi, ‘Peygamber ve sünnet’ edebiyatıyla ortalığı velveleye verenlerin gündeme getirdiklerini gördünüz, duydunuz mu?

Ben, camide ve tekkede büyüyen bir insanım, bu hadisi, kendi araştırmalarımla tespit ettiğim güne kadar ne gördüm ne de duydum.

Vurgunların en büyükleri Allah ile aldatmak oyunuyla gerçekleştirilen ‘yüzde doksan dokuz buçuğu Müslüman’ (!) bir ülkede bu hadisin 24 saat gündem olması gerekmez miydi?

Akıl ve gerçek İslam penceresinden bakarsanız, elbette gerekirdi!

Ama bu ve benzeri Peygamber buyrukları asla gündem yapılmamıştır. Tam aksine, üstü örtülen bu hadisi ve dayandığı olayı gündeme getirdiğimde, başta iki katrilyonla finanse ettiğimiz Diyanet olmak üzere bütün ‘ulemamız’ karşı çıkmıştı. “Böyle bir şey yok, bu onun kendi yorumudur” diye bağırıp çağırdı, halkı aleyhimize kışkırttılar.

Sonra, kaynakları özgün metinleriyle önlerine koyduğumuzda ise hiçbir şey olmamış gibi, sessiz sadasız köşelerine çekilip yan yattılar. Bize teşekkür etmek, hiç değilse bir helallik almak nezaketini gösteremediler.

Evet, aynen böyle yaptılar.

Eğer böyle yapmasalardı, Türkiye bugün Avrupa mahkemelerinde ‘din üzerinden asrın en büyük soygununu yapanların ülkesi’ olarak yargılanmazdı.

Ben, ne diyeyim!

Ben görevimi çok erkenden ve çok onurlu bir biçimde yaptım.

Türkiye’yi yönetenlerle onları o mevkilere getirenler ve savunanlar utansın!

Ğulûlün ne demek olduğunu dün göstermiştik.

Kamunun, milletin, halkın olması gereken mal ve imkânları çeşitli oyunlarla ele geçirmek, soymak, talan etmek veya bu imkânların gitmesi gereken yerlere gitmesini bir biçimde engellemek demektir ğulûl.

Umarım, Türk halkı bu tanımı ve aşağıda vereceğimiz bilgileri iyi not eder ve ileride, kendisini Allah ile aldatıp soyanlara karşı bir savunma ve susturma belgesi olarak değerlendirir.

İslam’ın en güvenli kaynaklarından alarak halkımızın bilgisine sunduğumuz aşağıdaki olay, kamu hakkı yemenin nelere mal olacağını göstermesi bakımından ürperticidir.

Tarihin en büyük ğulûl mücrimleri arasına girmiş bulunan ve buna rağmen hâlâ afra tafra ile gürültü kopararak suçu örtbas etmek isteyen ve böylece soydukları halkı bir de ‘eşek’ yerine koymaya kalkan ‘Deniz Feneri Mücrimleri’ ile onların yakasına yapışmayı bırakıp onlara avukatlık yapanlara ithaf olunur.

‘Büyük Günahlar’ adlı kitabımızdan aktarıyoruz. Özgün kaynaklar orada verilmiştir:

Hayber seferi dönüşü idi. Hz. Peygamber’in hizmetindeki bir sahabî yolda pusu kurmuş olan putperest kabilelerden birilerinin attığı okla öldü. Oradakiler ağlayıp feryat ederek şöyle demeye başladılar:

“Şehitliği mübarek olsun! Peygamber’in hizmetinde iken şehit olmak ne büyük mutluluk!”

Feryatları ve ağıtları bir süre dinleyen Hz. Peygamber şöyle buyurdu:

“O, asla şehit olmadı. Allah’a yemin ederim ki, halkın malından zimmetine geçirdiği bir gömlek, ateşten bir çarşaf gibi onu sarmaktadır.”

Bunu duyan sahabîler feryat etmeye başladılar. Hatta bir sahabî, kamu malından aşırdığı iki takunya tasmasını getirip şöyle seslendi:

“Alın bunları, bunlar ateşten iki bukağı.” (Öztürk, İslam’da Büyük Günahlar, İkinci Bölüm, dördüncü başlık)

Hiç yorum yok:

marx bize gülümsüyor

Leman 883

KARACA EMLAK GAYRİMENKUL HİZMETLERİ

kelepirx emlak acil satılık emlak ilanları,konut,işyeri,ücretsiz danışmanlık !!!emlax

TEKNİKANALİZ HALİL RENCBER

 
META Tag Generator