"Arkadaslar, efendiler ve ey millet, iyi biliniz ki, Türkiye Cumhuriyeti seyhler, dervisler, müritler, meczuplar memleketi olamaz. En dogru, en hakiki tarikat, medeniyet tarikatidir. "

bush ve ayakkabı

14 Ekim 2008 Salı

bekir coskun emin çölaşan yılmaz özdil yazıları

Yılmaz ÖZDİL
Höt zöt filan
Şu başlıkları hatırlarsınız...
"Barzani haddini aştı."
"Barzani ağzını bozdu."
"Barzani meydan okudu."
"Barzani kaşınıyor."
"Barzani tehdit etti."
"Barzani rest çekti."
"Küstah Barzani."

*
Barzani, "Türkiye bize karışırsa, biz de Türkiye’ye karışırız" deyince, Başbakan Erdoğan, tokat gibi cevap verdi, "Barzani haddini aştı... Bedeli çok ağır olur, altında ezilir" dedi.
*
Şunları da hatırlarsınız...
Başbakan Erdoğan söyledi:
"Rüzgár eken fırtına biçer!"
"Bedeli neyse, ödetiriz!"
"Kimseye pabuç bırakmayız!"
"Herkes ayağını denk alsın!"
"Sözün bittiği yerdeyiz!"
"Sabır taşımız çatlamıştır!"
"Bıçak kemiğe dayandı!"
"İnceldiği yerden kopsun!"
"Günah bizden gitti..."
*
Netice?
Barzani’yle masaya oturuyoruz.
*
Amerikalı efsane gazeteci Bob Woodward, Başkan Bush’a, "Tarih sizi nasıl hatırlayacak?" diye sormuş...
Bush gülmüş, "Tarihin beni nasıl hatırlayacağını bilmem, pek umurumda da değil doğrusu, çünkü ben o zaman çoktan gitmiş olacağım" demiş.
----------------

Bekir COŞKUN Ürkek kedi...
O "Ben kedi değilim" diye mahkemeye verse de, nedense herkes Başbakan’da bir "kedi" taraf buluyor.
Hülya Avşar da "kedi"den girdi:
"Ürkek kedi..."
Söyleşi yaptığı Başbakan’ı "ürkek kedi"ye benzetmesi, bence kendi açısından doğrudur. Ömründe hiç dans etmemiş birisi, Hülya Avşar’ın karşısına oturduğunda "ürkek kedi" olabilir.
Ben o duyguyu bilirim.
İnsan önce bakacağı yeri bulamaz, sanki garson havadan gelecekmiş gibi arada bir tavana bakar. Ve aklına "Acaba burnumun kılları gözüküyor mu?" şüphesi takılır.
Boyun hafif yana yatar...
Her soruya yanıt verirken "C" harfi biçiminde ayağa kalkıp el ile ceket düğmelerine bastırarak "Arz edeyim efendim" demek ister.
Ama elinin yerini bulamaz.
İşte bunu gören Hülya Avşar’ın "ürkek kedi" benzetmesi doğal.
*
Avşar’ın "ürkek kedi" için "Ortaya çıkmamış duyguları var" görüşü de doğru ama tehlikelidir.
Aman ha, bence ortaya çıkmamış duyguları öyle kalsın...
Aslında bütün kediler paranoyaktır. Dünyanın bütün hareketlerini kendilerine karşı yapılmış sayarlar.
Diyelim ki bizim "Sarı", televizyonun uzaktan kumandasını her elime alışımda bunun kendisine karşı bir tehdit olduğunu düşünür ve benim deliği bulamayan şaşı fare olmamı diler, bilirim ben...
*
Bir tek Hülya Avşar’ın Başbakan için, "İçi öyle dolu ki, bir destek verilse ağlayacak..." sözlerini doğrusu anlayamadım.
Nasıl oluyor destekli ağlama?..
"Beyefendi siz ağlayın, ben sizi desteklerim" mi denir?
Ne bileyim ben...
Hani çocuklara işadamından burs desteği, damada-dünüre kamu bankasından televizyon-gazete alma desteği, yandaşlara özelleştirme desteği, Arap şeyhlerine arsa desteği, sanatçılara(?) TMSF desteği duymuştum da "ağlama desteği" hiç duymamıştım.
Doğrusunu isterseniz; Başbakan’ın ağlayan köylüye-memura-emekçiye destek vermesini umarken, ona "ağlama desteği" diye bir şey hiç aklımıza da gelmemişti.
Bence bu "ağlama desteğini" verse verse yine Hülya Avşar verir.
Programın adı da:
"Destekle ağlayan ürkek kedi..."

-------------

’Hamdolsun sınırda artık askerlerimiz ölmüyor’.yalcın bayer.
TV’de gözlerimle görmesem inanmam. Adamlar sabahın erken saatlerinde katırlara yükledikleri mühimmat ve ellerindeki ağır makineli dahil bir sürü uzun menzilli silahlarla güle oynaya adeta pikniğe gider gibi baskına gidiyorlar. (Aslında o görüntülerin geçen 9 Mayıs’ta çekilen bir başka eylemin görüntüleri olduğunu hatırlatmak isteriz.) Türküler söyleyerek, vardıkları yerde çay demleyip içecek kadar sakin olabiliyorlar. Bundan da kimsenin haberi olmuyor? Nerede bizim BBG evini gözetleyenler, nerede USA uyduları ile o dağları karış karış izleyenler?
Başbakan'dan şu sözleri de bekliyoruz
Nerede saatlerce o karakola yaylım ateşi açanların üzerine gitmesi gereken Apache helikopterleri, F16’lar. İnsanın inanası gelmiyor.
Adamlar geliyor, orada mevzilenip yaylım ateşe başlıyorlar, Adana’dan kalkacak bir uçak veya helikopter oraya en fazla 15 dakikada varır. Nerdesiniz eeeey sorumlular...
PKK sanki danışıklı dövüşe gitmiş gibi... Sanki birilerinden o karakolu basmaları halinde kendilerine en küçük bir karşılık verilmeyeceği garantisi almış gibi... Bu olayın sorumluları mutlaka adalet önünde hesap vermelidir.
Sayın Başbakan, Doğan Medya Grubu ile uğraşacağına, partisindeki bazı rantiyeleri koruyacağına, Deniz Feneri yolsuzluğundan ve Şaban Dişli’nin rüşvet olayından nasıl sıyrılacağını düşüneceğine biraz da Kuzey Irak’ta olup bitenlere gözünü çevirmelidir. 24 yıldır harcanan milyar dolarların hesabını unutmayıp, o dolarların bir bölümünü bir defada harcamayı göze alarak bu işi kökten ve kesin olarak halletmeye kafa yorsanız çok daha iyi edersiniz. ’Hamdolsun’larla devlet yönetilmiyor. Eğer çok istiyorsanız "Hamdolsun sınırda artık askerlerimiz ölmüyor" deyin de bu millet rahat nefes alsın.
Zeki KARAGÜL / ANTALYA
DUAALLAH’ım beni ve insanlarımızı, ’Allah’la aldatanların’ şerrinden koru. (Esrari)
Büyükşehir’de şaşırtıcı haller
İSTANBUL Büyükşehir Belediyesi Meclisi’nin ’faaliyetleri’ ile ilgili çok şeyler yazdık. İstanbul’un canına okuyan ’rant’ amaçlı imar planlarını yazdıkça çok ’düşmanımız’ oldu; aynı zamanda bunlara karşı önergeler veren de...
CHP’li bazı meclis üyeleri gazeteciliğin bu denetim görevini "Meclis’in saygınlığına gölge düşürme’ olarak nitelendiriyor; "Bu müfteriliktir" diyebiliyor. Devam ediyor: "Belediye Başkanı’na (K.Topbaş) ve ekibine küfrederek yapılan siyaset, bizim için geçerli bir siyaset değil. Reyting mi yapacağız, hizmet mi yapacağız?" İnanılacak gibi değil...
CHP Meclis Grup Başkanvekili Kemal Akar, imar dosyalarına ilişkin şu bilgileri veriyor dün:
"2004’den bu yana Büyükşehir Meclisi’ne 7.216 imar dosyası gelmiş. Bunların 4.101’i reddedilmiş, 2.115 dosya karara bağlanmış. Karara bağlanan dosyalardan 798’i kamuya ait, 1.317 dosyadan 307’si CHP belediyelere ait, kalan 1.010 dosyadan 262’sine de CHP ret oyu vermiş..."
Peki bunlar bir de tersten okunursa... AKP’nin 28, CHP’nin 4 ilçe belediyesi var. AKP’yi bu kadar savunmayan AKP Grup Başkanvekili Hüseyin Evliyaoğlu’na, CHP’li bazı üyeler soruyor: "Akar’ı AKP Beşiktaş Belediye Başkanlığı için mi düşünüyorsunuz?"
2009 martına kadar daha ’kara cuma’lar göreceğiz. Baykal, daha kaç kez "Orada yavşak ilişkiler var" diye soracak?
Çapan: Hesap sorulacak
ABİSİ Gürbüz Çapan hakkında ’iktidar yandaşı’ medyada yeralan suçlamalar karşısında bir açıklama yapan Zeki Çapan, "Suçlamalar, Bertan Zülaloğlu ve Şeref Düz’ün iftiralarına dayandırılmaktadır. Bu iki isim hiç bir zaman Gürbüz Çapan’ın çalışma ekibinde olmamıştır. Gürbüz Çapan’ın dünya görüşü Cumhuriyetten, demokrasiden, halkın iradesinden ve sandıktan yanadır. Halkın iradesine ipotek koyan, diktaci, darbeci yöntemlerin her zaman karşısında durmuş bu tutumundan dolayı da bedel ödemiştir. Esenyurt Belediye Başkanlığı döneminde izlediği halkçı belediyecilik anlayışına karşı oyunlar oynayan karşı safha geçerek oyun oynayan ’muhbir’lerden adalet önünde hesap sorulacaktır."
EPDK sınavında ilgisiz sorular
12 Ekim’de Ankara’da yapılan Enerji Piyasası Düzenleme Kurumu’na alınacak uzman yardımcılığı sınavından bahsetmek istiyorum.
Sınavdaki iki sorunun tıpatıp aynı oluşunu bir yana bırakıp şu soruların EPDK uzman yardımcılığı ile ne ilgisi olabileceğini kamuoyunun dikkatine sunmak istiyorum.
Soru: Türklerin din hayatına, yazmış olduğu ’Hikmetler’ adlı eseri ile tasavvufu sokan kimdir?
Soru: Türklerin sosyal ve toplumsal anlayışını anlatmasının yanında bilime verdikleri önemi de gösteren Oğuz-Hun destanı hangisidir?
Soru: Atatürk ve İsmet İnönü’nün portrelerini çizen ressam kimdir?
Uzman yardımcısı almak için yapılan bir yazılı sınavda bu sorular sorulabiliyorsa mülakatta nelerin sorulabileceğini takdirinize bırakıyorum. M.DEMİR
Vakıfbank Frankfurt müdürü neden çağrıldı
DENİZ Feneri davası başlamadan iki gün önce Vakıflar Bankası Yönetim Kurulu, Frankfurt Müdürü Metin Özetci’yi Ankara’ya çağırarak ’genel merkez emrine’ aldı.
Özetci, acilen neden geri çekildi? Bir yolsuzluğu mu vardı? Hakkında bilmediğimiz bir başka soruşturma mı açılmıştı? Yoksa Deniz Feneri’nin paralarının gönderilmesine karşı bir itirazı mı vardı?
Devletin bütün kurumlarını ele geçiren AKP iktidarı ’suskun’ kalmamalı. Cemil Çiçek ve M. Ali Şahin bu konuda kamuoyuna bilgi vermeli. Evet, ’kuryeler’den başka bu paralar hangi banka ile getirildi?
AKMAN-ERMİŞ AKRABA MI
RP kökenli bir dostumuz bazı şeyler anlatırken, Deniz Feneri davasında ’itirafçı’ olarak 1 yıl 10 ay hapse mahkum edilen muhasebeci Firvevsi Ermiş’le, RTÜK Başkanı Zahid Akman’ın teyze çocukları olduğu iddiasını ortaya attı... Ankara büromuzla görüşen Akman "Ben Çankırılı, Ermiş Burdur’lu" diyerek, iddiayı doğrulamamış... Bilmeyiz, anne tarafından ’yeğenlik’ varsa, mahçup olmasın Akman!...
Biliyor musunuz
ŞİŞLİ Belediyesi tarafından Marmara Üniversitesi İletişim Fakültesi’nin Nişantaşı kampusunda yaptırılan 3 bin metrekare kapalı alanı bulunan 4 katlı ’Prof. Erdal İnönü Bilim ve Kültür Merkezi’nin yarın 11.00’de açılacağını... ATAKÖY Konakları’nın (Gül, Keleş ve ortaklarının) önünde yapılmakta olan alışveriş merkeziyle ilgili projedeki eksiklikler ve hafriyat çalışmalarının usulsüz olması nedeniyle Bakırköy Belediyesi’nce mühürlendiğini (8 dönümlük okul yeri ne yazık ki AVM’ye dönüştürülürken, bunun karşılığında 13 okul yaptırılacağı bildirilmişti)...

Hiç yorum yok:

marx bize gülümsüyor

Leman 883

KARACA EMLAK GAYRİMENKUL HİZMETLERİ

kelepirx emlak acil satılık emlak ilanları,konut,işyeri,ücretsiz danışmanlık !!!emlax

TEKNİKANALİZ HALİL RENCBER

 
META Tag Generator